Çocukken hepimize sorulmuştur. “Söyle
bakalım büyüyünce ne olacaksın?”
Bana sorulduğunda “ arkeolog” dediğimi hatırlıyorum.
Okuduğum bir kitaptan etkilenmiştim, arkeolog olup Mısır Piramitlerinin
şifresini çözecektim. Blogger’lığı bırakın İnsan Kaynakları diye bir branş henüz
ortaya çıkmamışken, nereden bilebilirdim İnsan Kaynakları alanında
çalışacağımı.
Aynı soruyu geçenlerde arkadaşlarımın çocuklarına sordum.
Astronottan tutunda futbolcu, sütçü, dansözlüğe kadar pek çok meslek
sıraladılar. Ama bunların içinde” İnsan Kaynakları Uzmanı” yoktu.
2 gün önce komşumla aramızda geçen konuşmayı sizinle
paylaşmak istiyorum.
Komşu: Nigar sen halkla ilişkilerci miydin? ( Daha önce pek çok kez
“İnsan Kaynakları Uzmanı” olduğumu söylemiştim.)
Nigar: Hayır, insan kaynakları uzmanıyım.
Komşu: Sanki daha önce duymuştum ama İnsan Kaynakları uzmanı ne yapar
bilmiyorum. Okulu falan var mı bunun, anlatsana biraz.
İnsan kaynaklarının lisans düzeyinde okutulması, yüksek
lisans, doktora programlarının açılması yani akademik olarak da kabul edilmesi umudumu
artırdı. Bloggerlar olarak elimizden geleni yaptığımıza inanıyorum. X kuşağı, y kuşağı derken z kuşağıyla birlikte
de pek çok şey değişecek. Ben gelecekten
umutluyum.
Kim bilir belki 5 yıl sonra çocuklar büyüyünce İnsan
Kaynakları Uzmanı olmak ister.
Not: Türkiye’de
gerçekten insan kaynaklarının hakkını veren kurumlar bir elin 10 parmağını
geçmez. Siz böyle bir kurumda çalışıp bana katılmayabilirsiniz.Yazılarımı geneli düşünerek yazıyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder