Mayıs 2012’de, Japon hükümetine bağlı olarak çalışan bir
kurumun Ankara temsilciliğinin asistan pozisyonu için Adecco’dan aradılar.
Japonlara olan sempatimden dolayı görüşmeye heyecanla gittim. Ayrıntıları başka bir yazımda sizinle paylaşacağım mülakatı 2 Japon yönetici gerçekleştirdi. Benim için oldukça farklı bir
deneyimdi çünkü Japonların hem İngilizce aksanları çok kötüydü hem de kelime bilgileri çok azdı. Söylemek istedikleri kelime akıllarına gelmeyince ben hatırlatıyordum. Kendimi iyi
ifade ettiğimi düşünüyorum ama Japonların beni anlayıp anlamadıklarından emin
değilim.
Günümüz rekabet ortamında sadece İngilizce bilmek artık
yeterli değil. İşverenler İngilizcenin
yanı sıra Almanca, Rusça, Fransızca, Çince, Arapça hatta Ermenice bilen
personel arıyor. “ İngilizce bilen çaycı aranıyor. “ ilanını görürseniz şaşırmayın. Pek çok kurum
işe alacakları personel işinde İngilizce’ yi kullanmayacak olsa bile prestij
için İngilizce bilen eleman arıyor.Çoğumuz eğitim dili İngilizce olan programlardan mezun olmuyoruz ki İngilizce mülakat İngilizce öğrenim görenlerin de korkulu rüyası. Adayların pek çoğunun teorik İngilizce bilgisi oldukça iyi ancak iş sözel olarak kendini ifade etmeye gelince yetersiz kalıyor. Panik yapmaya gerek yok çünkü Türkçe mülakatla İngilizce mülakat arasında bir fark yok. Sizden istenen net bir şekilde kendinizi ifade etmeniz.
Yazıyı yazarken yabancı dil mezunu biri olarak kendime; “Ortalama düzeyde İngilizce bilseydim mülakata nasıl hazırlanırdım? “ sorusunu sordum ve cevaplarımı da sizinle paylaşıyorum.
Her şeyden önce İngilizce mülakat, Türkçe mülakattan farklı değil. Kendinizi ona göre hazırlayın.
Özgeçmişinizde yabancı dil seviyeniz hakkında yanlış bilgi
vermeyin. Özgeçmişinizde yabancı dil bilginizi olduğundan iyi göstererek
mülakatta kendinizi küçük düşürmeyin. Bazen adayların kendi İngilizce
seviyelerini nasıl ölçtüklerini merak ediyorum.
İngilizce bilgi düzeyinizi ölçen TOEFL, IELTS, YDS gibi
sınavlarla İngilizce yeterliliğinizi belgeleyin.
En az bir saat İngilizce konuşacağınızı düşünün ve ona göre
kelime çalışın.
Türkçe mülakatta başvurduğunuz pozisyonla ilgili ne
soruyorlarsa, İngilizce mülakatta da onu soracaklar. Daha önceki mülakatlarınızda
sorulan sorular gelecekmiş gibi mülakata hazırlanın. Oluşturduğunuz İngilizce özgeçmişinize çok iyi hazırlanın. Özgeçmiş üzerinden de mülakat ilerleyebilir.
İngilizce mülakat çalışmanızı yazıya dökün ama ezberlemeyin.
“ Çok heyecanlıyım. Soru cevap şeklinde gidelim, siz sorun
ben cevaplayım. “ demeyin. İngilizce
konuşmayı siz başlatın.
Soğuk terler dökmeyin.
Samimi, güler yüzlü bir şekilde konuşun.
Kendinizden emin bir şekilde soruları yanıtlayın.
Duraksamadan konuşun.Panik yapmayın.
Akıcı konuşmaya gayret edin.
Aksanlı konuşmaya gerek yok, İngilizceniz açık ve anlaşılır
olsun yeter.
İngilizce mülakatta gramer kurallarını unutun. Kendinizi net
bir şekilde ifade etmeye gayret gösterin.
Uzun cümlelerden kaçının. Ama konuşmanızı bağlaçlarla süslerseniz
çok da fena olmaz.
Arkadaşlarınızla bol bol pratik yapın.
Kelime bilginiz de önemli. Günlük konuşma dilinde en çok
kullanılan fiilleri öğrenin.
Youtube’da size yardımcı olacak binlerce İngilizce mülakat
videosu var. İzlemenizi tavsiye ederim, bu videolar size yol gösterecektir.
Selamlaşma ve tanışma diyaloglarına hazırlanın.
Kendinizi doğumunuzdan itibaren İngilizce anlatabilecek
şekilde hazırlayın.
Bitirme projeniz, teziniz ve stajınızdan mutlaka soru
gelecektir.
Önceki iş deneyimlerinizi İngilizce anlatabilin.
Başvurduğunuz kurum ve pozisyondan gelebilecek sorulara
hazırlıklı olun.
Güncel konular ilgili İngilizce konuşabilmek de önemli.
Örneğin bu günlerde “ Paris’te yaşanan terör saldırısıyla ilgili ne
düşünüyorsunuz? “ gibi bir soru gelebilir.Kısaca özetlemek gerekirse; İngilizce mülakatın Türkçe mülakattan hiçbir farkı yok. Türkçe mülakatta ne soruluyorsa İngilizce mülakatta da o sorulacak. Pek çok aday mülakatta panik yaptığı için kaybediyor. Siz kendinize güvenin. Bol Şans!
çok beğendim yazını. bence çok faydalı olmuş. bu anlamda korkusu olanların yüreğine su serptin. teşekkürler.
YanıtlaSil