1 Nisan 2015 Çarşamba

Erasmus Stajım


Staj başvurularının yapıldığı şu günlerde ben de kendi staj deneyimimden bahsetmek istiyorum.
2009 yılında henüz ikcı değilken, Ankara Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı son sınıf öğrencisiydim. Ya tercüman olarak kariyerime devam edecektim ya da İnsan Kaynakları alanına geçiş yapacaktım. Ama bir eksik vardı: Daha önce hiç iş tecrübem yoktu ve mezun olmadan önce çalışma hayatıyla ilgili bir fikrim olsun istiyordum. Bu eksiğimi nasıl tamamlarım diye düşünürken yolum Erasmus Stajla kesişti.

“ Erasmus Öğrenci Değişim Hareketliliği “ni biliyordum ama Erasmus Stajı ilk defa duymuştum. Staj yapılacak kurum, resmi yazışmalar, vize işlemleri gibi bütün işlemleri öğrenci tek başına yaptığı için fazla başvuru yapılmıyor bu yüzden de çok bilinmiyor. Özellikle gidilmek istenilen ülkede staj yapılacak uygun bir kurum bulmak, onlarla iletişime geçmek ve stajın kabul edilmesini sağlamak, kalacak yer ayarlamak gerçekten çok zor. Türkiye’de bile staj ayarlamak bu kadar zorken bir de Erasmus Stajın zorluğunu hayal edin. Beni de zorlayan noktalar bunlar oldu. Süreç o kadar uzadı ki son ana kadar bende gidebileceğimden emin değildim ama umudumu da kaybetmemiştim.

Dil Tarihten Hocam, o zamanlar DAAD ( Alman Akademik Değişim Servisi ) Müdürü de olan Nilgün Hocanın, bir dönem önceki 2 öğrencisine kurum bulmalarında ve resmi işlemlerde yardımcı olduğunu duymuştum. Stajyerler sadece vize işlemlerini kendileri yapmış, onun dışındaki tüm işlemleri, yurdun ayarlanması da dâhil Nilgün Hoca ayarlamış. Ben de bir umut Nilgün Hoca’nın kapısını çaldım. Ancak bir önceki dönem, kurum stajyerden memnun olmayıp böyle stajyerler göndermeyin deyince Nilgün Hoca staj konusunda kimseye yardımcı olmayacağını söyledi. Henüz başvuru yapmadan ilk hayal kırıklığını yaşamıştım. Moralim bozulsa da bu stajı yapmayı çok istiyordum ve denemeye de kararlıydım. İşin kötü tarafı sınıf arkadaşlarım da boşuna uğraştığımı düşünüyorlardı.  
Günlerce internetten kurumları araştırdım, pek çok şirkete onlarca mail gönderdim, yurt dışında yaşayan akrabalarımdan yardım istedim, kısaca elimden ne geliyorsa yapmaya çalıştım. Tam bir hafta sonra kuzenimden güzel haber geldi. Bir arkadaşının çalıştığı kurumla görüşmüş ve benim için staj yeri ayarlamış. Ben de okulumdaki AB Ofisiyle görüşerek staj başvurumu yaptım.

Tabi her şey böyle tozpembe olmuyor. Resmi yazışmalar, vize işlemleri, okulumun staj yapacağım kurumu kabul etmesi derken çok yorulmuştum.  Kimse yardımcı olmadığı için hepsini tek başıma yapmak zorunda kaldım. Almanya’dan evrakların geliş sürecinin uzaması da her şeyin tuzu biberi olmuştu. Arkadaşlarım moralimi bozmamak için söylemese de kimse gideceğime inanmıyordu. Son bir evrakın gelmesiyle başvurumu tamamlayıp, vizeye başvurdum ve uçak biletlerimi aldım.
Tek başıma gitmekten biraz korktuğum için  birçok arkadaşıma birlikte başvuru yapmayı önermiştim. Kimse uğraşmak istemediği için başvurmak istemedi ve o dönem staj için tek başvuru yapan ve giden ben oldum.

Ve mutlu son! Ta taam Almanya’daydım J
Ailem, teyzemlerin yanında kalmam şartıyla izin verdiği için mecburen teyzemlerde kalmıştım. Başta sıcak bakmasam da staj yaptığım kuruma yakın olduğu için teyzemlerde kalmam benim için de iyi oldu.

Stajım 3 aylıktı ve yanlış hatırlamıyorsam aylık 1000 Euro gibi bir hibe aldım. Paranın bir kısmını gitmeden önce, kalan kısmını da staj dönüşü kurumdan aldığınız staj başarı belgenizle alabiliyorsunuz. Bu hibeyle hemen uçak biletlerimi aldım. Teyzemlerde kaldığımdan yurt için para ödememe de gerek kalmamıştı. Aylık 1000 Euro çok fazla alışveriş yapmama rağmen bana yetmişti.
Stajla ilgili aklında ne kaldı diye sorarsanız: Çok az şey.  Ama profesyonel iş hayatının nasıl olduğu, farklı kültürlerle birlikte çalışmayı, yurt dışında işlerin nasıl yürüdüğünü gözlemledim ve olağanüstü tecrübeler kazandım.  En önemlisi de kendime olan güvenim arttı ve ne istediğime karar verdim.

Erasmus staj ilk iş tecrübem olmuştu. Bu kazandığım tecrübeler daha sonra iş bulmamda, diğer adaylardan bir adım öne geçmemde bana çok yardımcı oldu.
Bunun yanında Almanya’ya gitmişken Belçika, Hollanda gibi diğer Avrupa ülkelerini de görme fırsatım oldu.

Birkaç defa kayboldum,
Amsterdam’da gezerken kendimi birden Dünya Eşçinseller Günü ( Christopher Street Day ) yürüyüşünün tam ortasında buldum,

Hintlilerle Belçika’ya gittim,
Hollanda’da 2. el pazarından 50 Cent’e ilk UGG’ ımı aldım,

Belçika’da çikolatayı yeniden keşfettim,
Mimari şaheser kiliseler gezdim,

Çok güzel dostlarım oldu,

Koca bir günümü Köln’deki Çikolata Müzesinde (Schokoladenmuseum ) geçirdim,
Belçika’da param bitti,

Almanlar su yerine Mineralwasser içtiği için marketlerde su bulmakta zorlandım, çok susuz kaldım,
Erasmus Partiler süperdi,

Bürüksel sokak pazarlarını saatlerce gezdim,
Ünlü Oktoberfest’e katıldım,

Trafik kurallarına uymayı Almanya’da öğrendim.
Waffle aşkım Gent’de başladı,

Özetle, Erasmus Staj sayesinde harika bir 3 ay geçirdim.

 

 

1 yorum:

  1. Merhabalar,
    Şu an aynı durumdayım staj yeri bulamıyorum her şey son ana kaldı vize işlemlerim için bir şirketten dönüş almam gerekiyor ama Almanya'dan beklediğim haber olumsuz geldi ne yazık ki. Tamamen umudumu yitirmeme rağmen yazınızı okudum hala başvurular yapmaktayım fakat bana yardımcı olursanız da çok mutlu olurum���� mailim :kbraacolak@gmail.com

    YanıtlaSil