Merhabalar, bugün sizlere aday ve çalışanların gözüyle insan
kaynakları profesyonellerini anlatmak istiyorum. Devamı gelecek :)
Keyifli okumalar..
Plaza İkcısı
Bütün dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanan mini etekli hatundur.
Erkekse her zaman jilet gibi giyinir.
Kendisinin bulunmaz hint kumaşı olduğuna inanır.
Konuşmasını İngilizce kelimelerle süsler. Sanırsınız ki
ondan başka İngilizce bilen yoktur.
Ne işi yaptığını benim de anlamadığım insan topluluğudur.
Patron İkcısı
Limonu nasıl sıkarsam suyunu çıkarırım? diye hesaplar.
Pozisyonunun adında insan olduğuna bakmayın, aslında
insanları hiç sevmez.
Kendini Ali Tezel zanneder.
Bıraksanız dünyayı o kurtaracaktır.
Kuruluşun menfaatlerini her şeyin üzerinde tutar.
Çalışanı kıdemsiz işten çıkarmanın yollarını arar.
Akıllara Zarar İkcı
Kendi işe alım sürecini merak ettiğim ikcıdır.
İşe alım sürecinde, özgeçmişteki resimlere göre adayları
mülakata davet eder.
Birkaç seminerde duyduğu kulaktan dolma bilgilerle işini
yapar.
Mülakatta neyi kıstas aldığını anlayamazsınız. Gözünün
üstünde kaşı var diye adayı eler.
" 2 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?" tek bildiği
sorudur.
Kurumda kimin ne iş yaptığından haberi yoktur.
Güzin Abla İkcısı
Anaç ve güler yüzlüdür.
İnsanı, insan kaynakların, işini çok sever.
Çalışanı dinler, her zaman çalışanın yanındadır.
İşe aldığı çalışanları kendi çocukları gibi görür.
Çakma İkcı
Sürgün yemiş, dışlanmış çalışanlardan oluşur.
Kendi işinde başarısız olmuş, insan kaynakları departmanına
rotasyon yapılmıştır.
Bari işsiz kalmayım diyerek insan kaynaklarında çalışmaya
devam eder.
Literatürü öğrenip, ezikliğini giderme çabasındadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder